Perşembe

pazı dolması


hani geçen yazıda konu çorba olunca, ‘kış geldi çorbalar da mutfakta boy göstermeye başladı’ demiştik ya? bir şeyi eksik bırakmışız ki o da çorbalarla beraber dolmaların da gelip mutfak tezgahına kurulmaları müjdesi!

iyi, hoş gelsinler, sağlık ve sıhhat getirsinler bereberlerinde ama yok! tıpkı çorba gibi dolmalarımız da sınırlı sayıdalar; adları da ‘yaprak, pazı, kara lahana ve zeytinyağlı biber.’

yani bunlar pişirilmiş, başarı ile sunulup ‘onay’ alınmış, sofraya getirildiğinde, ‘ben bunu yemem!’ isyanıyla karşılaşılmamış yemeklerdir.

mesela bir gün sıkıysa, ‘parmaklarım kaşınıyor şöyle bir değişik dolma sarsam da akşama, sürpriiizzz!yemekte lahana dolması var desem’ diye aklınızdan bir niyet geçirin bakalım.

kesin, hemen anında, hayata geçiremeyeceğinize karar verir vazgeçersiniz bu fesat düşünceden. çünkü sürprizler ancak denenmiş, damak tadı onayından geçirilmiş ama çoktandır yapılmamış, neredeyse unutulmuş yemeklerle ‘sürpriiizz’ olur. yoksa kaba saba görüntüsüyle ve de evi saran kokusuyla lahana dolması ne kadar kabul görebilir ki?

neyse, geçelim şimdi bunları da dolmalar sıralamasının ikinci sırasına gelelim yani pazı dolmasına.

geçenlerde pazarda görüp, tazeliği de göz kamaştırınca bir demet aldık. aklımızda pazı dolması var ama bir yanında da istiyoruz ki çevremize ‘değişik tatlar, damak zevkleri kazandırma’ adına içine bir sürpriz yerleştirelim yeni bir şey deneyelim, bizim de maharetimiz artsın!

nitekim gözümüzü karartıp, dolma içinin ana malzemesi olarak bu kez hiçbir zaman vazgeçemediğimiz ve bizce tek ‘sağlıklı’ et olan kuzu eti yerine, herkesin büyük bir iştahla karşı tez olarak ‘bu daha sağlıklı’ diyerek tükettiği hindi etinde karar kıldık. niyeyse bilmiyoruz! herhalde, ki büyük bir olasılıkla, ‘önce şaşırttırılıp sonra buldurulma’nın kurbanı olduk.

hindi etini derin dondurucudan indirdik buzdolabının içine ki çözülsün. gittik geldik, bekledik. sonunda çözüldü ama bize sanki çözülmüş gibi değil de pamuk gibi olmuş gibi geldi. yani o kadar ‘sağlıklı’ duruyor.

dolmanın iç malzemesini kafamızda, bir cimrinin avuç içi kadar pirinç, yarım kuru soğan, iki yemek kaşığı sıvıyağ, karabiber ve tuz diye belirlemiştik; bir araya getirdik onları. istedik ki hindi etini de bıçakla küçük küçük doğrayalım onu da aralarına katalım.

nitekim kesme tahtasına yatırdığımızda baktık ki bıçağa bile gerek yok elle bile lime lime etmek mümkün hem böylelikle durduk yerde bıçağın ucu da körlenmiyor!

neyse iç karıştırıldı, bir güzel birbirlerine yedirildi. pazılar köklerinden ayrılıp kaynar suya daldırılıp çıkarıldı, ikiye bölündü, damarlarından temizlendi, iç malzemeyle sarıldı ki hünerimize göre kimi biraz büyük kimi az biraz küçük oldu ve tencerenin kenarından başlayarak yan yana diz dize dizildiler.

dolmaların üstüne çıkacak kadar soğuk su konuldu, sıvı yağ gezdirildi üzerlerine ve ocak önce harlı ateşte sonra kısıkta tutuldu ki yavaş yavaş leziz leziz pişsinler.

sonunda piştiler tabii! demlenip dinlenirlerken de babiş geldi okuldan; ‘zamanlama tam’ diye kendimizle gururlandık ve yemek tepsisini hazırladık. önce bir çorba sunduk başlangıç olarak ardından da yoğurtlu pazı dolmasını.

babiş bütün açlığıyla ve de afiyetle yedi yemeklerini; tepsiyi mutfağa bırakırken beğenisini belirtip teşekkür etti, ‘eline sağlık babiş!’ dedi. yalnız yorum bölümünde, ‘baba bu ne dolmasıydı yaa?’ deyip, şüphesini belirtti.

sağlıkla.

7 yorum:

  1. Ne kadar sıcak ve içten bir blog'unuz var! Bundan sonra takip edeceğim mutlaka.

    Babis'le aranızdaki ilişki benim kendi 'babiş'imi hatırlattı bana. Canım babişkomun babalar günü için yazdığım yazıyı beğenirsiniz belki diye ekleyeyim dedim:

    http://gece1.blogspot.com/2007/06/babalar-ve-kzlar.html

    Belki bir gün sizin Babiş de size böyle yazılar yazar :)

    YanıtlaSil
  2. hiç denememiştim pazı dolmasını , hele de hindi etiyle dolma hiç yapmamıştım. Ama şimdi denenmiş bir tarif var karşımda, üstelikde küçük babiş tarafından onaylanmış. Mönü ye aldım ben de o yüzden. Sevgiler size

    YanıtlaSil
  3. kuzulara hormon ve antibiyotik verilemediği için mi kuzu eti en sağlıklı?
    hindi eti ile dolma hiç denememiştim yakın zamanda denemek istiyorum
    ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Sizde bu anlatım, kelimelere kattığınız bu sıcaklık olduktan sonra benden söylemesi küçük babiş bence siz ne yapsanız yer. Bir denemelik bir öneri: önce yazdıklarınızı okutun sonra burun kıvırabileceği bir yemeği önüne koyun. Ben oyumu kesinlikle yiyip hem de seveceğinden yana kullanıyorum:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. bu dolma fotografının bazı yerlerini flulaştırmanız gerekiyor, televizyonların yaptığı gibi..

    Niye ki? Ben mi hep mi aç alıyorum sitenizi ziyaretimde, anlamadım :)

    YanıtlaSil
  6. sevgili brajeshwari,

    dediğinizi yaptık fotoğrafı flulaştırdık. bir şeye benzedi mi ki?
    bu arada elimizde panasonic dmc-fx3var fotoğraflar onun için bu kadar!

    bir bu arada daha... bugünlük oldu başımıza ne gelir bilinmez ama biliyor musunuz bazı çevreler tarafından bizim okuyucu ile fazla 'yüzgöz' olmamız yasak!

    sevgiyle.

    YanıtlaSil
  7. Nerden biliyorsunuz erkek okuyucunuz olmadigini.. Erkek yorumcunuz yok bence.. Onlar cevap yazacaklarina, ellerine, haslanmis pazilara ve cimri avuc ici olcusune bakiyorlar simdi..
    :-))

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.