Çarşamba

pazılı kuzu kapama yap ya da erikli yaprak sarma...

arkadaşlar sağ olun var olun; bizi merak etmişsiniz, sağlığımızı sorguluyorsunuz! haklısınız. yazmayalı neredeyse dört ay olmuş. insan meraklanmaz mı?

şükür ki sağlığımızda bir şey yok biz de babiş de turp gibiyiz… ancak keyifler yok!

niye derseniz?

deriz ki insan babiş’e yemek yapmazsa nasıl keyiflenecek? nasıl yaptıklarını ballandıra ballandıra size anlatacak? siz de ‘vay be ne babalar varmış?’ diyeceksiniz ya da ‘adam erkek haliyle bu yemekleri yapıyor ben mi yapamayacakmışım?’ deyip tariflerimizi uygulayacaksınız.

bunların hiç biri olmuyor tabii… onun için son günlerde bizdeki keyif nisan ayında yağan karı izleyen adamın keyfi gibi…

dolayısıyla babiş evde yemek yeme talebini geri çektiği günden bu yana bizim de kalemimiz tükendi!

yani lafın kısası yazmaz olduk! hevesimiz kaçtı!

tabii şimdi haklı olarak diyeceksiniz ki ‘niye babiş evde yemek yemiyor?’ değil mi?

arkadaşlar bunların küçüklük hali çok hoş da büyüdükçe tatları kaçıyor kartlaşıyorlar.

babiş mini miniyken, biraz büyüyüp de gelişmeye yüz tuttuğunda hatta üniversitenin ilk günlerine kadar tadından yenmezdi; biz de karşılık olarak üç öğün çeşit çeşit nefasetleri hazırlar, okuldan gelir gelmez tepsisini eline verirdik ki gidip tv’nin karşısında rahat rahat yesin, ev yemeğinin tadını çıkarsın, hayatı boyunca ‘baba yemeğinin’ tadı damağında kalsın!

şimdi öyle mi ya? ne zaman yemek yapmaya heveslensek ya ‘ben dışarıda yiyeceğim, geç gelirim’ diyor ya da eve tok geliyor ki sinir sistemimizi kontrol etsin.

zaten eve gelince de doğruca odasında ya ders çalışmaya ya internetten dizi izlemeye kapanıyor… bu durumda insanda keyif mi kalır?


yoksa şimdi yemek yemenin tam zamanı… kuzu enfes; ‘yerim’ dese pazılı kuzu kapama yap mesela; taze yaprak çıkmış, ‘yerim’ dese etli yaprak sarması yap, altlarına pirzola döşe, üstlerine turfanda yeşil erik; enginarlar ‘bebek’likten ergenliğe geçti, ‘yerim’ dese, ki bir kere yedi, taze iç baklalı taze bezelyeli zeytinyağlı enginar yap mesela!!!

yok arkadaş babiş’ten ses yok yemek talebi yok! zaten gören yok ki sesini de duyan olsun!

arkadaşlar durum budur. bilginize…

sağlıkla…

8 yorum:

  1. Yemek harika görünüyor, pazi bulursam ben de denerim.

    YanıtlaSil
  2. tam zamanı sakın kaçırmayın derim.

    YanıtlaSil
  3. of of menu harika. kiyamam ozlemissiniz siz babis'i :) hayalinizde pisirdiginiz yemekler sahane ama espri dozuda oyle. selamlar, sevgiler

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler beste hanım... bu arada sizin hamburgerler de şahane idi. sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Espirili anltiminizi severek okuyordum.demek durum bundan ibaret.Ama siz bir seyleri bahane edip gene yazin.
    Olurmu?
    selamlar ve boool sabirlar.Sule

    YanıtlaSil
  6. Bari kendi zevkiniz icin yapip yiyin! istahi acilir gelir oturur masaya bence :)

    YanıtlaSil
  7. sule hanım haklısınız. 'bahane' iyi kullanılırsa güçlü bir silahtır. hatırlatmanız için teşekkürler. bahaneyi kullanacağız.

    misk hanım, siz de haklısınız. insan biraz da kendi zevki için yaşamalı ama inanın bir çocuğu doyurmak, 'olağanüstü olmuş' laflarını duymak kadar insana zevk veren bir şey yok! sevgiler

    ancak size söz ilk fırsatta kendi zevkimiz için hiç olmazsa erikli yaprak sarma yapacağız.

    sevgiler

    YanıtlaSil
  8. Paylaşımlarınız çok başarılı, sitenizi ilgiyle takip ediyorum..
    çay makinesi

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.