Perşembe

Sahanda Pirzola!


Hadi deneyimimizi sizinle paylaşalım, siz de neler oluyormuş hayatta öğrenin. Çocuk önüne ne konsa yemez değil mi? Ya da çocukların çoğu böyle yapar! Peki ana baba ne yapar? Onlar yesin diye saçını süpürge yapar, yesin diye gözünün içine bakar.

Peki tersi olunca ne olur?

Yani çocuk pişirdi, baba yemek zorunda diyelim peki o zaman kim mızmızlanabilir? İşte bizim başımıza gelenler budur!

Kızımız artık yemek yapıyor. Bunu duyurmuştuk yedi cihana; ne Amerikalar kaldı ne Avrupalar ne de Arap Yarımadası herkes duydu! Yalnız pişen yemeklerin fotoğraflarını çekemiyorduk bunu da biliyor herkes.

Dün akşam ayıptır söylemesi sofrada sahanda pirzola vardı! Bize de önceden hatırlatıldı, ‘Vapura binmeden haber ver!” unuttuk tabii fırçayı yedik. Çocuklaşmışız yani sorumluluk “sıfır!” Neyse ki vapurdan inerken yakaladı ses, “Aaaa hani haber verecektin babaaaa” dedi. Korka korka girdik eve ki yemek daha yeni ocağa konulmuş!

Oyalandık, arada canımız sıkıldı sahanın kapağını kaldırmaya kalktık, ‘Karıştırma!” fırçasını yedik, çaresiz bekledik. Sonunda yemeğin olduğuna “karar” verildi hatta patatesin biraz fazla pişmesine bile sevindik.

Kurulmuş sofraya oturduk, servisi de biz yaptık. Başlarken, “Eline sağlık!” dedik, sofradan kalkarken “Eline sağlık!” dedik. Nimet sunana saygıda kusur etmedik. Ancak hiçbir zaman da “Biz pirzolayı ya ızgarada ya da fırında severiz, üstüne de dilimlenmiş domates, biber olursa bayılırız!” diyemedik. Sahanda pirzolayı afiyetle yedik.

Gördüğümüz yediğimiz kadarıyla malzeme ve tarifi de şöyle verelim:

- Birkaç kalem pirzola, birkaç tane patates, birkaç çimdik kekik ve birkaç bardak su...
- Pirzolaları yayvan kapaklı bir tencereye dizin, üstüne kabuğunu soyup dilimlediğiniz patatesleri doğrayın. İster küp ister dörde bölün bir patatesi, kekikleri serptiniz üstlerine, birkaç çimdik tuz da gezdirin ve su koyun doğru ateşe, yağ yok!
- Artık pişene kadar tutun ocakta arada patateslere çatal batırın (öyle yapıyordu) pirzolalar daha kolay pişiyor.
- Servis yaparken mutlaka suyundan ekleyin. Ekmek banıp yersiniz ki nefis!

Ancak gelin görün ki biz pirzolayı böyle sevmeyiz ama korkumuzdan da söylemeyiz! Şimdi bir tek sizin haberiniz var bilesiniz. Çünkü babalar kızlarının yaptıklarını beğenmek, önüne konulan her yemeği de yemek zorundadır.

Sağlıkla...

6 yorum:

  1. Çok hoş, valla!
    Şu "öylesine yemekler" başlığınızın altındaki bir önceki postta, sizin kızınıza beğendirmeye çalıştığınız bir yemek (fırında kıymalı kaşarlı kabak) anlatılıyor. Bir sonraki başlık, sizin çok da beğenmeden yemek zorunluluğunuz olan pirzola!
    Ne denir?
    Afiyet olsun!
    O pirzola mutlaka sevgiyle yapılmıştır ve çok lezzetlidir.

    YanıtlaSil
  2. Ayy ayy kiyamam ben o fedakar babaya, ama kücük babis yaptiysa muhakkak lezzetli olmustur.

    Sizi okurkan aklima ilk pisirdigim pirinc pilavi geldi, yikamayi unutmusum, o da tavanin icinde dondu kaldi, kasik bile zor batiyor. Babam yemisti ve yemek yapma hevesim kirilmasin diye hmmm iyi olmus demisti:))

    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  3. Afiyet olsun :) Herzamanki gibi cümleleriniz iyi geldi bana da afiyet olsun :)

    Sizi seviyorum:)

    YanıtlaSil
  4. Demek babam bu yüzden her yaptığım yemeği beğenirmiş, kimselerinkini beğenmediği halde! :)

    Ellerine sağlık minik hanımın.

    YanıtlaSil
  5. Büyük Babis de usulunca "tavuk pirzolayla patates daha bir uyum icerisinde olur" diyeverse sorun bence cözülecek.Yine de kücük Babisin ellerine saglik.
    Güzel bir haftaya baslamaniz dilegiyle,sevgiler...

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.