Pazar

domates inadı!


Domates inadı” devam ediyor! Bizim de inadımız devam ediyor! Ve evde bir domates inatlaşmasıdır gidiyor.

Yok efendim elini domatese değdiremezmiş! Yok efendim görünce iğreniyormuş! Daha neler neler?

Bizim de tam da domates mevsimimiz. Varsa yoksa domates hele ki pazar sabahları. Sofrada birkaç çeşit domates ama ille menemen olacak kahvaltıda.

İçimizden hep “kalksa da birlikte kahvaltı etsek!” düşüncesi geçiyor; yatmadan bunu kendilerine de iletiyoruz ve “Olur beni uyandır sabah ama çok erken olmasın! On iyidir!” tamam bizim için de on uygun… Gerçi daha erken kalkıyoruz ama oyalanırız etrafta fazla da tıkırtı yapmayız!

Şimdi şu kadar yaşa geldik demek ki daha akıllanamamışız! Bu laflara inanılır mı?

Dün gece de aynen öyle oldu, sabah için sözleştik. Hatta geç yatmıştık geç bile kalktık ama başkalarının kalkması ne mümkün!

Bizim “güzellik uykusu”na yatma vaktimizde kendileri kalktılar. Bir tost istediler ama beyaz peynirle olacakmış bir de çatalla ezilecekmiş peynirler! İlk defa duyuyoruz ama olsun yaptık denileni ve pek beğenildi. Biz de mutlu olduk kendi hallerine bıraktık kendilerini bir köşeye çekilip az biraz gazete az biraz keyif sonunda pazar günlerinin klasiği yatak!

Ha bu arada tabii ki sabah kahvaltısını kendi başımıza ettik. Dolaptan “gerçek” domatesler çıkardık gerçek yeşil biberlerle bir menemen hazırladık ki ancak o kadar olur ancak biz yedik biz kendi kendimize methiyeler dizdik!

Efendim fazla lafı uzatmayalım gelelim tarife; eskiden menemeni zeytinyağı ile hazırlardık artık akıllandık içine tereyağı koyuyoruz ki zararı sadece kendimize; domates rende ve Yalova (ayıptır söylemesi kendi bostanımızdan geliyor) yeşil biber, ki yine Yalova’dan ve de yumurta! Artık yumurtanın nereden geldiğini söylemeyelim de anlayan anlasın!

Biz menemeni az biraz sulu bırakıyoruz ki yine keyfi kendimize! İnsanın yalnız başına olması ne güzel değil mi? İstediğini yapabiliyor!

Neyse!

Menemenimizi yapmaya koyulurken yani domatesler, biberler tavada suyunu çekmeye dururken biz boş durmadık küçük bahçemizden (bahçe katında oturmanın nimeti!) yabani semizotu ve nane topladık taze!

Artık ekmeği nasıl bandık nasıl bir ekmekti? Çay nasıldı bunları anlatmayalım ki anlatanı pek hoş karşılamazlar!

Karnımız ve gözümüz doydu menemene ve bir pazar klasiğini daha yerine getirdik böylece!

Sağlıkla kalın!

4 yorum:

  1. Sevgili Babis, siz domateste inad etmeye devam edin, kücük babiste alisir insallah biraz daha büyüyünce:)) Menemen olurda yenmez mi hic, bayilirim, hele birde banmak icin yaninda ev ekmegi olursa, degme keyfime:))
    Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  2. ha şöyle babişler,sizden arada haber almak güzel oluyor:) ben de menemenin yanına domates salatası yiyenlerdenim,afiyetler olsun sizlere de:)

    YanıtlaSil
  3. iyiki fazla birşey anlatmamışsınız :)))
    afiyet olsun.

    arada sesinizi duymak güzel. özlemişiz...

    YanıtlaSil
  4. Menemen menemen ben bu işe gelemen :) Bu tadı pek sevmesem de bir tek Rumelihisarında yiyince hoşuma gidiyor:) Manzara belasına gardaş :) Yalova domatesleri ile başkadır eminim :) Size afiyet olsun. Kitabınızı haala okuyamadım bir türlü sıra gelemedi. Ama hep aklımdasınız ve kalbimde :)

    sevgiler

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.