Pazartesi

bağımız bahçemiz!


insanın toprağının olması güzel!

kimselere muhtaç olmadan hele de çarşı pazar gezmeden; “organik mi? değil mi?” derdine düşmeden yiyip içmenin keyfine diyecek yok valla!

baktın canın havuç çekti, istediğin kadar var. çek topraktan doğru mutfak tezgahına! ister kıtır kıtır tavşanlar gibi kıtırdatarak ye ister salataya doğra. ne kabuk soyma derdi var ne de “kaç günlük acaba?” kuşkusu. sakallarını temizle kafi!

hele bizim gibi soğana maydanoza düşkünlüğünüz varsa işte o zaman çifte bayram ettiniz!

Allaha şükür mutfağımız arpacık soğanı, maydanoz tohumu dolu! baktık ki soğanlar azalmış hemen yenilerini dikiyoruz toprağa en fazla on günden sonra sofradalar…

hele maydonoz bolluğuna diyecek yok! bir de tazelik ki sormayın gitsin insanın canı hemen mercimekli köfte çekiyor. kara lahanayı görse dolma sarmaya heves ediyor! nane yapraklarının yüzdüğü limonata hayal ediyor!

hele çilek bi meyve versin bakın o zaman nasıl havamız olacak! babiş’in burnuna burnuna tutup, gerçek çilek nasılmış nasıl kokarmış göstereceğiz ona!

gerçi babiş bahçemizle alay ediyor daha ne soğanımızdan yemişliği var ne maydanozun tadını biliyor.
zaten ona göre “toprak, bahçe” dediğimiz şey de birkaç kırık dökük saksıymış!

sağlıkla…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.