babiş gitti.
tamam.
Allah işini rast getirsin.
ama biz yokluğuna alışamadık ki!
her zaman hazırlıklı her zaman hizmete hazır ve
nazırız.
bugün günlerden ne? cumartesi yani hafta sonu…
sabah kalktık ve sanki babiş her hafta sonu erken kalkar
gibi hazırlıklara başladık…
sessizce (o sabahları gürültülerimizden nefret eder) kıçımıza
bir şey giydik; ayaklarımızın ucuna basa basa ayakkabılarımızı ayağımıza
geçirdik evden çıktık, istikamet doğruca fb stadyum karşısı taş fırın; ayıptır
söylemesi simit, pide, tava ekmeği artık gözümüze ne güzel göründüyse ekmek
aldık eve geldik.
bahçede masanın üstüne örtüyü yaydık; başladık kahvaltı
sofrasını donatmaya; babiş sever diye antakya’nın zahter’ini yanına sızma
zeytinyağını; sele zeytinini, çökeleği; belki yer umuduyda (hayatta yemez) söğüş
domates, hıyar maydanoz doğradık, hatta bahçeden “organik” nane bile toparladık;
uzatmayalım kaşardı, beyazdı peynir koyduk masaya; bir tane de (belki bugün
canı katı çeker diye) yumurta haşladık; kızmasın diye o uyduruk sallama
çaylardan bir çay demledik; canım ülkemizde neler olup bitiyor diye gazete bile
katladık koyduk sofraya; bekledik!
hamiş; şimdi burada ts saati ile saat 13.00; babiş’in
uyanmasına daha yedi saat var bekliyoruz!
sağlıkla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum yazın
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.