Cumartesi

bir günlük misafir ağırladık!

babiş bir günlüğüne eve avdet etti. yani geri geldi ve de gitti. babayla yaz günü birlikte olmak ‘sıkıcı’ tabii ki! hak verdik.
bizim derdimiz özlediğini ve de ziyaretimize geleceğini belirten bu bir günlük misafiri, ‘misafir’ gibi ağırlamaktı.
sabahtan başladı koşturmaca. ne de olsa gelen ‘ağır’ misafir. beklentisi de ona göre. dalga geçmeye gelmez.
sabah daha kargalar daldan yere inmemişken, pazarcılar domatesi, hıyarı; bulurlarsa peyniri kahvaltıya katık etmeyi düşünürken, en önemlisi de güneş ortalığı kasıp kavurmadan salı pazarı’nın yolunu tuttuk. istanbul’da bu salı pazarı. bize yakın. bir gün anlatırız. değer çünkü.
neyse pazarda akşam monüsüne uygun malzeme aranıp bulunacak ve de alışveriş eksiksiz tamamlanacak ki bir daha dışarıya çıkılmasın!

- kırmızı biber, kuru soğan, taze nane, çamfıstığı, kavun ve salatalık, alınacak.

çünkü akşama aklımızdaki monü;

- göbek salata,
- zeytinyağlı biber dolma,
- kağıtta pirzola
- ve meyve olarak da gecenin bir yarısı sunulmak üzere kavun, vardı.

şimdi meyve ve sebze zamanı ya her şey bol pazarda ve ucuz. fiyatına bakmadan önümüze ne çıkarsa aldık. bulmuşken közleyip de kaldırmak için patlıcan, taze ceviz, fındık…
kendimizi eve attığımızda ‘iyi ki atmışız’ yoksa eriyip yok olmak üzereydik. az biraz soluklanıp mutfakta yer açıp ilk olarak babişin sevdiği biçimde zeytinyağlı biber dolma yapma çabasına giriştik. bu arada babiş, biber dolmasını kırmızı biberlerle seviyor ondan kırmızılar!

malzeme

- bir kg kırmızı biber
- 100 gr pirinç
- yarım su bardağı zeytinyağı
- 2 baş soğan
- yeterince çam fıstığı
- 4 dal taze nane
- bir limon suyu
- bir tatlı kaşığı toz şeker ve de bir çimdik tuz.

hazırlanışı

- iri doğranmış soğanlar zeytinyağında çevrildi
- çamfıstıkları ilave edildi
- pirincin suyu süzülüp eklendi. az biraz birlikte kavruldular ve de limon suyu, toz şeker, tuz ilave edilip soğumaya bırakıldılar
- biberler temizlenip içleri çıkarıldı ardından da sıkı olmamak kaydıyla tekrar harçla dolduruldu
- pişirme kabına dizildiler tek tek yan yatırılarak
- su eklendi üstlerine çıkacak kadar
- ve de suyu çekinceye kadar pişirildiler.

sonuç: rezalet! bir önceki biber dolmasında dik koymuştuk dolmaları tencereye. şimdi yatırdık. ne akılsa? biberleri yatırınca içleri dışarı çıktı. oldu mu sana biber dolması pirinç lapası. neyse ki biberlerin içinde yeterince pirinç vardı Allahtan!
dolmaları bu kez dik aldık servis kabımıza!!! soğumaya bırakıp sonra da dolaba kaldırdık. çünkü babiş soğuk sever!

akşam babişin tepsisi hazırlanıp da kendisine sunulunca doğru mutfağa kaçtık!
‘babiş ellerine sağlık! dolmalar nefis olmuş! yalnız yoğurt yok mu evde?” deyince de rahatladık.

sağlıkla.

6 yorum:

  1. öncelikle ellerinize saglik, harika görünüyor

    Kandilin Mübarek OLsun. Rabbim tüm dualarini kabul etsin, Insallah

    YanıtlaSil
  2. Yemek yapan erkekler cok hosuma gider. Bir de baba olunca, tablo daha da guzellesiyor. Ben kagitta pirzolanin tarifini de bekliyorum. Elinize saglik.. kiziniza da afiyet olsun

    YanıtlaSil
  3. dilekler ve iltifatlara teşekkürler.
    kağıtta pirzolanın tarifi en kısa zamanda babiş'in sofrasında olur sanırım.

    sağlıkla.

    YanıtlaSil
  4. Küçük bir hatırlatma! Eğer biberleri tohum yataklarının başlangıç yerinden dümdüz kesmeyip, sadece sap kısmının etrafından keserseniz, içindeki pirincin dökülmesi zorlaşır. Biraz zor bir yöntemdir ama bu iş için icat edilmiş bir alet bile var pazarlarda :)

    YanıtlaSil
  5. valla brova , ben yemekleri gorunce bir bayan yapiyor sanmistim. Darisi esimin basina artik. tek yaptirabildigim melemen ama guzel yapiyor gercekten :)
    Sizi cok taktir ettim. yemeklerde harika gorunuyor. kizinizda benim kizim gibi gurbe sanirim.

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.