Pazartesi

mercimek çorbası / çorbalar sofraya!

kış gelmedi ama biz gelmiş gibi yapıp çorbalarımızı sofraya koymaya başladık bile.



bu lafa bakıp da öyle aman aman çorbalar yapıyoruz sanmayın sakın. bir mercimek bir tavuksuyu bir de arada sırada ezo gelin! gerçi başkalarını da denemeye niyetleniyoruz arada ama daha ‘olur’ alamadığımızdan kendi başımıza işlere kalkışmıyoruz.


geçen gün internette nefis bir domates çorbası tarifi gördük. haliyle canımız çekti, ‘değişiklik olur’ dedik niyetlendik ama vakit ters babiş evde yok! cep telefonu denilen aleti sevmiyoruz ama arada da kullandığımız oluyor. ‘mercimek mi domates çorbası mı?’ diye bir mesaj attık okula. öğlen tatilinde yanıt geldi ki, klasik mercimek çorbamızı pişireceğimiz anlaşıldı.




hal böyle olunca biz de çorbalarımızın malzemeleriyle oynamaya karar verdik ve ilk mercimek çorbasından başladık. eskiden iki avuç mercimek, bir kuru soğan, bir havuç ve de bir patates dörtlüsünden oluşan ana malzemeden patatesi çıkarıp, soğanı yarıya indirdik. bir de ‘tavuk bulyon’ dedikleri bir katkı var ki ilk kez denedik.

mercimeği yıkadık tencereye koyduk. havucu soyduk, soğanı ikiye üçe böldük ekledik. üstlerine de soğuk su koyup, ocağın üstünde epeyce bir kaynadılar. arada sıcak su eklediğimiz de oldu. baktık ki mercimek erimiş neredeyse, bu kez de blendırdan geçirdik.

ocağın altını yaktık tekrar, tereyağını, tuzunu ektik ve eskiden peşin peşin koyduğumuz bir limon suyunu yarıya indirip, çorbayı ocaktan indirirken kattık çorbaya.

çorbamız güzel oldu; hele bir de yanında kıtır ekmek olunca. babiş beğendi, beğenisini de ‘bugün iyi iş çıkarmışsın baba’ diyerek ifade etti.

sağlıkla.

13 yorum:

  1. Sıcacık dumanı tüten bir çorbaya kim hayır diyebilir? Kış gelmedi ama benim sofralarda baş misafir olarak çoktaaan yerini aldı dumanı tüten çorba kaseleri. Bazı akşamlar sıcacık ev yapımı ekmek, yanına da güzel bir çorbadan daha fazla hiç bir şey istemez oluyorum. Kış ne diye sorsanız bana, bir, lapa lapa yağan karlı bir İstanbul sabahına uyanıp koca bir demlik çay eşliğinde bütün gün kitaplarla dergilerle filmlerle keyif yapmak derim, ikincisi de, bütün gün iş yerinde hayali kurulan sıcacık çorbaların rengarenk kaselerle akşam önce evimi ve sonra da içimi ısıtması derim.

    Bıraksanız bu çorba ve kış üzerine daha satırlarca yazı yazabilirim ben:)En iyisi uzatmadan burda kesiyim:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. ah harika bu. Tokat yöresinde de semizotuna pirpirim diyorlar, aynen sizin dediğiniz gibi yabaniler. Daha kırmızı saplı ve daha ekşiler. Benim çok hoşuma gitmişti.
    Kış demek çorba demek gerçekten de. Sevgiler iki babişe de

    YanıtlaSil
  3. Uzun süren yaz boyunca çorbaları öyle özlemişiz ki,kış gelmeden çorbalar bizim sofralarımızı ziyarete de çoktan başladı :)Hatta bende babişe katılıyorum ve mercimeği hiç birşeye değişmem diyorum :))
    Ellerinize sağlık.
    İyi haftalar

    YanıtlaSil
  4. mercimek çorbası herzaman iyidir
    ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  5. çorba bahane
    yorumlarınızı okumak şahane :)

    YanıtlaSil
  6. Biz mercimek ve tarhanayi hallettik, mantar corbasina gectik bu hafta(yuzlerce tarifin icinden) ev cininin tarifini yaptim ve gercekten lezzetli oldu. Sirada kasar peynirli domates corbasi var.
    Bence turk mutfagi harika bir mutfak. Ozellikle corbalari ve sutlu tatlilari. yemege corbayla baslamak ta cok saglikli.. Bana kalsa kahvaltida da yerim..

    YanıtlaSil
  7. Çorbalar hiç vazgeçilmezlerden.
    Ellerinize sağlık.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  8. çok zevkliymiş babiş..seçim hatrika. afiyet olsun, olmuştur da zeten :)

    YanıtlaSil
  9. Ellerinize saglik, harika bir fotograf, harika bir corba ve de anlatim.
    Ben bir de patates ile sarimsak da eklerim, oyle de guzel oluyor.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. Bir çorba ancak bu kadar güzel anlatılır. Havalar soğudukça değişik çorba arayışlarına giriyorum ben de. Ama evdekilerin alışkanlıklarını değiştirmek çok zor. Bu yüzden bizde de hep aynı çorbalar pişiyor bu aralar..

    YanıtlaSil
  11. benim domates corbasi acaip sinifta kaldi. Sanssiz bir aksam yemegiydi. ilk kez aldigim kofteler yanik, patatesler cig kalmisti. federico bana "annecigim, yarin kendin gibi pisir olur mu" dedi.. olur dedim..
    Bugun yemekte lazagna var.. (aslinda Italya'da oglen yemeginde yenir ama olsun, kotu anilari silmek gerek..)

    YanıtlaSil
  12. E vallahi bu güzel çorbaya kim hayır derki. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.