Pazartesi

şükürler olsun!


‘bir insan daha var, çok şükür, evde;
nefes var,
ayak sesi var;
çok şükür, çok şükür.’

orhan veli bu şiiri kimin için yazmış en azından biz bilmeyiz ama bildiğimiz bir şey var ki, evimizde şükredecek ayak sesleri bir de ses var, ‘hani sana risotto yapacaktım?’ der.

uzun zamandır tekrar edilen bu serzeniş, ‘hele dur bakalım!’ huysuzluğumuzdan; ‘nasıl yapacaksın? içine neler konuluyor?’ merakımızdan; ‘malzemeleri hazır edelim olur’ telaşımızdan uzunca bir süredir her pazar evin duvarlarında yankılanıp dururdu.

sonunda et suyunu, pirinci, tereyağını, kaşarı, kuru soğanı hazır edip, ‘hadi mutfak senin’ dedik babiş’e, biz de bir kenarda çalışıp risottonun yanına karides güveç yapmaya karar verdik!

baba kızın mutfakta yan yana çalışmaları pek keyifli oluyormuş canım! akıl edebilseydik ya da en azından babiş’in mutfakta bu kadar yetenekli olduğunu tahmin etseydik şimdiye çoktan pazarları bir köşede oturup yemeğin hazır olmasını bekliyor; hatta arada divanda şekerleme bile yapıyor olurduk. ancak gelin görün ki bize doğru gelen bu düşünce baba kılığına girince pek doğru gelmiyordu.

‘ya elini yakarsa?’, ‘mutfakta saçlarını toparlamıyor ki!’, ‘yemek bir taraftan yapılır bir taraftan da etraf toplanır ee o bunu daha bilmiyor ki!’

‘bilmez tabii fırsat versen bilirdi!’ dedik sonunda ve böylelikle babiş, mutfağa bir yemeği başından sonuna kadar yapmak için el koydu!

mutfağımızda bir ‘yabancı’ olunca önce bir köşede oturup seyrettik, arada bir şey sorulunca yanıt verip düşüncemizi belirttik, ‘olur olur o tencerede olur’ dedik; kızımız soğan doğrarken telaşlandık sonunda baktık ki her şey yolunda gidiyor, ayak altında fazla dolaşmadan bir tavaya tereyağı koyup önceden soyulmuş ve de hazır edilmiş domatesleri ve yeşil biberleri çevirdik; ardından küçük küçük doğradığımız mantarları ekledik; bir diş sarımsağı da en sonunda karideslere katıp iki küçük güveçte fırına sürdük. zamanı gelince de üstlerine rendelenmiş kaşar koyduk hem görüntü hem de lezzet versin diye.

hayatta risotto yapmışlığımız yok ama bir iki yemişliğimiz var sağda solda… ancak konuya merakımız da var ki göz ucuyla babiş’i seyrediyoruz. tavada önce tereyağını eritiyor sonra küp küp doğranmış soğanları ekleyip çeviriyor; zamanı geldiğine hükmedip yıkanmış ve de durulanmış pirinçleri ekliyor ve bu karışım durmadan karıştırılıyor.

risottonun en püf noktası, hiç durmadan malzemeleri çevirmekmiş, bir de ara ara suyunu çektikçe pirinçler, bardak bardak et suyu eklemek üstlerine. babiş bütün bunları harfiyen uyguladı ve en sonunda da rendelenmiş kaşar koydu risottosuna ve seslendi: babiş yemek tamam!

sofrayı hazırladık, masanın bir bu başına bir o başına iki servis açtık, öküz gözünü de gözümüzün önünde bardaklara doldurduk ve neredeyse aylar sonra babiş’le birlikte masaya oturduk!

şimdi kızımız diye söylemiyoruz Allahı var, bu konuda yetenekli, risotto nefis olmuş, iki tabak yenmeyi hak ediyor. bizim karides güveçse risottonun yanında pek bir sönük kaldı. yemeğin sonunda babiş, yorumunu hiç esirgemeden söyledi, ‘güveç az biraz sulu olabilirdi babiş!’

sağlıkla.

15 yorum:

  1. Afiyetler olsun. Risotto hiç girmedi bizim mutfağa, cesaret edilemedi. Ama karides güveç de az biraz iddialıyıdır. Hep sevdiklerinizle dolu sofralar diliyorum size

    YanıtlaSil
  2. Risottoyu henüz tatmadım bile, karides güveçide evde yapmaya cesaret edemedim henüz :) Sizin baba kız maşallahınız var :)))
    Ellerinize sağlık ikinizinde ve afiyet olsun.
    Nice birlikte hazırladığınız sofralara inşallah.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Yemek konusunda yetenek ailenin genlerinde var anlasilan.. Enfes gorunuyor.

    Orhan Veli'nin de en sevdigim siirlerinden biridir bu! :)

    Sevgilerle

    YanıtlaSil
  4. Evet sonunda geldi! Ben bu günün çok yakın olduğunu biliyordum. Nerden mi? His diyelim. Küçük babiş mutfağa girecek ve her ne yemek yaparsa yapsın, boynuz kulağı geçecek:) Hele de risotto gibi herkesin kıvamını tutturmayı çok da başaramayacağı bir yemekse bu, 10 puanı da önce sizden sonra da bizlerden alacak.

    Risotto, karides güveç ve öküzgözü... Sabah sabah da olsa çok heyecanlandırdı bu üçlü beni. Anlaşıldı ki en kısa zamanda soframda kendilerini konuk etmeliyim:) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Cesaret işi :) Anlatımlarınız çok hoş,süpperr:) Roman okuyo gibi,en güzel yerinde bitiyo gibi:) Ellerinize sağlık .

    YanıtlaSil
  6. evde hiç risotto pişirmemiş biri olarak
    küçük babiş i kutluyorum...

    YanıtlaSil
  7. bu yorumları o da okuyormu. okumasada benden de tebrik ve sevgi ona..

    YanıtlaSil
  8. risotto'yu cok severim ama italyada yapılmışını daha bi severim. Türkiye'de bu işi yapabilen az yer olduğuna eminim. Zira pirinci bile özel olmalı sert pirinçter :) Neyse benimde çoğunlukla güzel yaptığım olur bazen çok özendiğimde kötü de olduğu olmuştur ama Tiramisu'daki ustalığım sayesinde gönülleri hemen fethetmişimdir :)

    Ben risotto yaparken beyaz şarap ve parmiggiano (parmesan) peyniri kulanırım. Ülkemiz için biraz pahalı peynir olsa da arada bir alınıp damaklara bayram yaptırmalı :) Kendi başına yenmesi bile tam bir şenliktir :) Rizotto piştikten ve tabağa aldıktan sonra maydonozu küçük küçük kesip süsleyebilirsiniz :)

    e bir de Buonapettitoooooo demeyi unutmayalım :)

    YanıtlaSil
  9. Annem ogrenciyken neredeyse pilav pisirmek yuzunden sinifta kaliyormus.. Ne yaparsa yapsin pilav lapa gibi oluyormus.. hala uzulur anlatirken.. Ustelik simdi gercekten kimse eline su dokemez pilav konusunda.. Ben ona hep takilirim, "sen risotto pisiriyormussun da, ogretmenin anlamamis" diye..
    Afferin babise.. Uluslarasi olmakta fayda var.. artik bu tarifi renklendirmek ona kalmis.. benim tercihim enginarli olanidir.. Oneririm.. Saclara ve cilde de iyi gelir enginar..

    YanıtlaSil
  10. Kızınız babasından feyz alıyor belli.
    Risotto yapmaya hiç girişmedim ya olmazsa, malzeme ziyan olursa diye cesaret edememiştim. Bilmem ki denesek nasıl olur?

    YanıtlaSil
  11. Aferin kücük babise, nasilda gösteriyor babasinin kizi oldugunu!!
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Bence de harika bir menü, afiyet olsun.. masanızda bol keyif, evinizde bol nefes olsun...
    risotto harika görünüyor, küçük babişe bravo, ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  13. Anlaşılan küçük babiş, büyük babişi mutfak işinde sollayacak :)) Küçük babişin ellerine sağlık. Büyük babişe de afiyet bal şeker olsun :))
    Hep böyle mutlu sofralar hazırlamanız dileğimle...
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  14. sevgili kızlar,

    küçük babiş adına teşekkürler sizlere... sağolun var olun sayenizde bir havalara girdi ki sormayın! şimdi ben hangi yemeği sevdirecem???

    sevgiler

    YanıtlaSil
  15. Küçük babişin yeteneğini kimden aldığı belli. O küçük ellerine sağlık..

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.