Cuma

nasıl olmuş?

babiş gitti! en az on gün yok!

bu demektir ki çok çok özlem duyulacak ve çok çok da keyif çatılacak.

özlem duyulacak çünkü insan babiş’ini özlemez mi! keyif çatılacak çünkü “yine benim odamı toplamışsın!” ya da “ben şimdi ne yiycem?” yüksek sesli ünlemleri soruları duymak yok; bir ona bir bize iki çeşit yemek pişirme telaşları yok!

zaten babiş’in oda kapısını kapattık ki gelip geçerken gözümüz takılmasın içeride uyuyor sanalım. kapı kapalı olunca tertip ve düzenini kafamıza takmayalım daha ilk günden kızın arkasını toplamak adına en az yarım gün sürecek işlere girişmeyelim; babiş gelir gelmez de yeni fırçalar yemeyelim!

neyse!

başkalarının arkasından konuşmak bize yakışmaz! bakın dedikodu bizi nerelere getirdi?

halbuki niyetimiz dün gece aklımıza düşen mercimek çorbası için tarif vermekti; babiş olmadan nasıl boğazımızdan zor geçtiğini anlatmaktı; bu arada babiş mercimek çorbasını çok sever ama bizim gibi de sabahın köründe “köylüler gibi” çorba içmez! içerse de okul servisinde giderken

çorba midesinde lıkır lıkır sallanıp duruyormuş!

tabii biz bütün bunları bildiğimiz için özgürlük özgürlüğü yaşamasını bilenindir özdeyişini (ki kendi özdeyişimizdir) yüksek sesle söyleyip hazırlıklara gece yarısı başladık!

- pirzola kenarı kemikleri dolaptan çıkarıp bir süre suda beklettik ki kanları akıp gitsin, kemik suyumuz berrak olsun!
- ardından kemikleri uzun uzun kaynattık, demlemeye bıraktık!
- sabah oldu aklımızda mercimek çorbası, uyandık!
- ilk önce suyu süzdük, suyu kemikten ayırdık.
- bir küçük patates, bir küçük havuç, bir de orta boy kuru soğan doğradık suya.
- bu arada mercimeği yıkadık. tencereye kattık.
- üzerlerine de yarım limon sıktık!
- en son tereyağı ve tuz ekledik.
- baktık suyu azaldı çorbanın bir bardak sıcak su ile dengeledik.
- en sonunda çorbayı karıştırıcıdan geçirdik ki ne havuç göze batsın ne patates!

sonunda çorba hazır oldu hatta bize göre nefis oldu ama evde babiş olmadığından gerçek değerini öğrenemedik. olsaydı; “eline sağlık babiş nefis olmuş!” ya da “kendini aşmışsın!” ya da ya da (en kötüsü bunu işitmektir) “idare eder!” der, kanaat belirtirdi.

sağlıkla…

3 yorum:

  1. Allah kavuştursun.Özlem belli şimdiden başlamış.Bu arada çorba enfes gözüküyor.Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Allah kavuştursun Allah babişlerden bizleri ayırmasın.benim prenseste beğendikleri için acayip güzel burun kızırdıkları içinde yani fena değil der. Sevsinler onları sevgiyle hep babişlerle kalalım.

    YanıtlaSil
  3. ozlemi ne guzel ifade etmissiniz, corba sahaser ama beni en cok babislerin sevgisi etkiledi:)

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.