Pazartesi

ingiliz mezarlığı!

hani demiştik ya geçen haftalarda, “tanrı mizahı sever!” diye… yine yaptı yapacağını biz tam da "kuru fasulye-pilav-cacık-turşu” dörtlemesini tadacakken onlardan yoksun kaldık!

sabah işten çıktık, istikametimiz süleymaniye ama gel gör ki hayatımızda babiş var; elinde de telefon olunca mesaj gelmesi an meselesi!

“babiş karnım aç, saray’a gidelim mi?”

yani bu şu demek dershaneden çıkılıp, eve komşu saray muhallebicisine gidilecek tavuk suyuna çorba içilecek, kol böreği yenilecek ve tatlılardan o anda ne gözüne kestirirse masaya gelecek!

nitekim öyle oldu bizim kızlara anlatıp, “hava” atacağımız gezimiz bir sonraki haftaya kaldı!

gidip babiş’i dershaneden aldık ama “saray” diye bizim yıllardır gittiğimiz bir başka saray’a, bahariye’deki kadıköy saray’a götürdük!

tavuk suyuna çorbayla başladı babiş, ardından “ana yemek” diye mönüde en beğendiği kaşarlı döner dürümde karar kıldı, sonunda da nefesi kesildi, kazan dibini paket yaptırttı; babası da pilav üstü döner yedi, açık ayran içti!

bu arada sanki bize güvenip de evlenmiş bir arkadaşımız geçen haftalardan memnun kalmış olacak ki kocasını yine gezmelere çıkarmamızı istemiş! oğlan telefonda der ki, “ingiliz mezarlığı’nı görmeye gidelim mi?”

şimdi “yok işim var bahara kalsın!” desen ayıp olur, demesen, kış günü ayaz altında mezarlık gezmek bize nasip olur?

gittik gördük nasıl olacağını hatta babiş bile heveslendi, mezarlık görmek için bize katıldı, fotoğraf çekti!

efendim mezarlık haydarpaşa’da, denize nazır, şu ya da bu nedenle hayatlarını kaybetmiş ingiliz vatandaşlarının huzur içinde yattığı bir yer!

göçüp gitmişler koca koca servilerin altında gayet düzenli ve de bakımlı bir mezarlıkta huzur içinde yatmaktalar!

 babiş gezdi mezarlığı “misafir”, evden gönderilmiş koca oğlan da… fotoğraf çektiler, arada mırıldandılar, en son duyduğumuz babiş’in lafıydı, “medeniyet bu işte!” dedi.

sağlıkla…

hamiş dert etme bir gün de sana eyüp mezarlığını anlatır, mermere işlenmiş nice ölüden söz eder hikayelerini aktarırız!

2 yorum:

  1. Öyle yiyip içip,bir de güzel güzel anlatarak kızlara hava atmayı düşünenleri Tanrı belki de böyle cezalandırıyordur.Ne dersiniz?
    Mehtap'a söz verdik,perhizdeyiz;bahara,yaza gideriz diyerek dürüst davrandığımızı sanıyorduk ama farkında olmadan ayıp etmişiz galiba.Üzgünüm söz sözdür.
    Babiş'lere afiyet şeker olsun.

    YanıtlaSil
  2. işte şimdi jeton düştü! evet ya haklısınız oyuncu! biz de niye bu aralar bize sürekli cezalandırıyor diye merak ediyorduk!

    bu arada siz sözünüzde durun biz nasıl olsa burdayız üstelik gelen giden de yok zaten... bütün kızlar perhizde..

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.