Cuma

biz spartaküs'de kalmışız!

iki insanın arasına ‘ikilik, rekabet’ girdi mi bir daha o ilişkiden hayır gelmez! boşuna mı bizden eskiler, boynuzun kulağı geçmesine; kalfanın usta olmasına bir türlü izin vermezlermiş; öğreteceklerini hep bir eksik öğretirlermiş ki diplerinde kimse yeşermesin. bir bildikleri vardı mutlaka ama bildiklerini biz bilmiyormuşuz!

bilsek son zamanlarda yaptıklarımızı hiç yapar mıydık? tutup evdeki tek muarızımıza (karşı koyan karşı çıkan) mutfağı teslim eder miydik? kendisini göstermesine olanak verir miydik? vermezdik herhalde?

peki verdik ne oldu? ne olacak, yaptığı risotto, üstelik tarafımızdan, internet aracılığıyla bütün yurda, Avrupalara hatta kıtalara yayıldı ve tabii bilumum ablalar övgüler yağdırdı!

‘anlaşılan küçük babiş, büyük babişi mutfak işinde sollayacak :))’

‘afferin babişe.. uluslarasi olmakta fayda var.. artik bu tarifi renklendirmek ona kalmis..’

‘kucuk babisten yeni yemek denemeleri bekliyoruz, iletin lutfen:)’

‘evet sonunda geldi! ben bu günün çok yakın olduğunu biliyordum. nerden mi? his diyelim. küçük babiş mutfağa girecek ve her ne yemek yaparsa yapsın, boynuz kulağı geçecek:)’

eh babası okutuyor, okuması yazması var tabii bu yorumları okudu babiş! okudukça da havalara girdi, yediğini içtiğini daha bir dikkatli süzer oldu; hatta, ‘zahmet edip içine kaşar rendeleseydin daha güzel olurdu’ diye arada pişirdiklerimize laf bile eder oldu.

baktık olacak gibi değil, durumu toparlayıp, eşitler içinde en eşit olmak lazım, ‘öyle bir yemek yapalım ki söyleyecek söz bulamasın!’ dedik ve bir koşu çarşıya inip, somon, ıspanak ve krema aldık.

niyetimiz, kremalı ıspanağa yatırılmış güveçte somon yapmak. gerçi daha önceleri de ateşe dayanıklı cam kaplarda yapmışlığımız var ama bu kez daha vurucu olsun diye balık şeklinde güveç kullandık.

havalar soğumuş farkında değilmişiz ıspanakları soğuk suyun altında yıkarken öğrendik, ardından sebzeyi haşlar gibi sıcak sudan geçirdik; tereyağında az biraz kavurduk en sonunda da kremayla kaynaştırdık!

somona bir şey yapmak gerekmiyor balıkçı yapacağını yapmış, bir parçasını fileto çıkarmış, üstelik güveçle de renk uyumu var… enlemesine uzattık somonu güvece, sağını solunu da ıspanakla destekledik!

ayıptır söylemesi kremalı ıspanağa yatırılmış güveçte somon, fırında yirmi dakika kaldı kalmadı kapının zili çaldı, açtık ki beklediğimiz gelmiş.

karnı çok açmış hemen yemeğini istedi tv’nin karşısına. aradan az bir zaman geçti geçmedi salonda yankılanan onca sesin arasından bir başparmak kalktı havaya; biz çaresiz gladyatöre uzatılan parmak sandık başparmağı ki kararımız verilecek!

yanılmışız, eskilerde çok eskilerde spartaküs'de kalmışız; günümüzde başparmağın anlamı, ‘good, very good’muş!

sağlıkla.

16 yorum:

  1. :)))
    geçmiş olsun, ne diyim gazanız mübarek olsun :)
    bu muhteşem görüntü bu haftasonu mutlaka denenecek... umalım ki bir başparmak da bize kalksın :)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Babiş,

    Geçen gün bahsettiğim baş parmak takdirini almışsınız, kutlarım. Bu işaret çok ama çok değerlidir.

    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  3. keyfini çıkarın derim
    küçük babiş pasta yapabiliyormu?

    YanıtlaSil
  4. Biz farkında olmadan büyük babişi biraz gücendirdik mi ne?:) Bilirim, ustalar her zaman tek olmak ister. Ama yani küçük babiş büyük babişe çekmeyecekti de kime çekecekti?:)

    Günümüzün yemeğine gelirsek... Geçen sefer sabahın 8'inde canım risotto ve şarap istemişti, şimdi saat 9 ve ben bu fotoğrafa yutkunarak bakıyorum. Babişlere ziyarete yemek saatlerinde gelsem daha iyi olacak sanırım:) Somon ve ıspanak... Böyle harika bir görüntü çıkacağını tahmin edemezdim. Ama küçük babişin de hakkını teslim edin lütfen, son derece objektif, güzele de güzel demesini biliyor:) Ellerinize sağlık!

    YanıtlaSil
  5. demek suçlu biz olduk ha!!!. Ama küçük babiş takdir etmeyi de biliyor gerekirse en zor yemekleri yapmayıda. O tam bir gurme olacak bu gidişle. Ama O ıspanak yatağındaki somona ben de baş parmağımı kaldırdım. Sevgiler büyük babişe de küçük babişe de

    YanıtlaSil
  6. valla babiş bizim bildiğimiz çocukların babalarına taktığı isimdir özellikle de kız çocuklarının. kestirme yani baba yerine babayı daha sevimli görme hali babiş!
    ancak bizim babiş hallerimiz biraz abartılı... yani iki babiş var bir baba ve kızı ve ikisi de birbirlerine babiş diyor!

    sevgiyle.

    YanıtlaSil
  7. way wwwayyyy süper olmuş gerçekten :) ve yine müthiş anlatımınızla günümüze güzellik geldi :)

    YanıtlaSil
  8. Hakikaten nefis gorunuyor. Ben de yapacagim ama ispanagi kirmizi soganla beraber pisirecegim. Hem goruntu hem renkler hem de yazi cok hos. Kucuk babis'e bir afferim daha.. "Yigidi oldurup, hakkini vermek" her boynuzun harci degil.. Bence ustasinin ustaliginin farkinda kucuk babis..
    Bu arada bugun universitedeydim derste.. Hem somon hem ispanak "super besinler" listesinde yer aliyorlar.. Yani bu yemek SUPPPPER SUPPPPPER olmus.. Iki basparmak birden havada..

    YanıtlaSil
  9. Sizin hikayelerinizi okumaktan cok zevk aliyorum, blog dunyasina guzel bir renk getirdiniz...
    Iffet

    YanıtlaSil
  10. başparmağımı kaldırmam için, yemem gerekiyor :)
    valla böyle uzaktan olmuyor..

    üff ya..

    YanıtlaSil
  11. Kendinize haksızlık etmeyin, nihayetinde eserinizi izliyorsunuz ve gelen övgüler aslen size gelmiş oluyor.

    Somonlu bir tarifim daha oldu ne şahane :)

    Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  13. Vallahi muhteşem görüntü tadi da tabi küçük babiş tarafından tescillenmiş.

    YanıtlaSil
  14. büyüleyici bir manzara yanında nefis bir sofra bende kaybolmak istiyorum..

    YanıtlaSil

yorum yazın

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.